Erdoğan açıkladı: Türkiye’ye ciddi miktarda nakit girişi olacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan’daki G-20 Zirvesi dönüşünde aralarında Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 yazarı Mehmet Acet’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
- Amerika gezisi sırasında ülkemizde yatırımı olan birçok markayla görüşmeye geleceğiz.
- Sağladığımız destekleyici adımlarla ekonomimizin gelişmesi ve özel sektörün dinamizmi, tüm ülkelerde olduğu gibi ABD’deki yatırımcıların da dikkatini çekiyor.
- Rüzgar ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanı sıra nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız bir adım var. Sayın Putin’le Sinop’u da konuştuk.
- Washington merkezli bir finans kurumu, özel bir şirketin yatırımı olan Ceyhan’daki petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladı.
- Bu da Türkiye’nin küresel bir güç merkezi olmasıyla mümkün. Özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak fiziki doğalgaz üssü için atacağımız somut adımlarla küresel doğalgaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek.
- Enerjide öncü olmanın ötesinde, İstanbul Finans Merkezi’nin Ataşehir’deki kulesini güç merkezine dönüştürmeyi hedefliyoruz.
- Petrolde Suudi Arabistan ve Rusya fiyatlarla oynadı. fiyatlar ile oynamak Sonuç olarak dünya ne yaptı? Tek başına ‘kararı ben verdim’ ile yapılamaz. Birlikte olacak.
- Üç ayaklı bir OVP duyurduk. Türkiye’ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir süreç yaşayacağız, bunu kabul ediyoruz.
- İnşallah enflasyonun düşmesiyle enflasyonun belini kıracağız, bu konuda da bir kaygımız yok.
- Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi parlak günler bekliyor. İnşallah yaptığımız anlaşmalar karşılığında hem yatırım çeker hem de Türkiye’ye nakit akışını çok önemli anlamda artırır.
- Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Vatandaşlarımızın hak ettikleri refah artışının kalıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır.
- Türkiye’siz koridor olmaz diyoruz. Türkiye önemli bir üretim ve ticaret üssüdür. Doğudan batıya trafik için en uygun sınırın Türkiye’den geçmesi gerekiyor.
G20 zirvesinden sonra ABD programınız var. Türkiye-ABD siyasi bağlantılarının son dönemde hızlanmasıyla iş dünyası olumlu beklentileri dile getirmeye başladı. 2019 yılında 19 milyar dolar olan ticaret hacmi bu yıl 32 milyar dolara çıktı ama sizin koyduğunuz 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefi var. Yakın gelecekte iki ülke arasındaki ticareti bu hedefe ulaştıracak yeni adımlar atılabilir mi? ABD seyahatinizde ekonomi ve ticaret açısından öncelikleriniz neler olacak?
100 MİLYAR DOLAR HEDEFİNE ULAŞABİLİRİZ
Bildiğiniz gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyoruz. Gerek o toplantıda vereceğimiz mesajlar, gerekse zirvede yapacağımız ikili temaslar üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Amerika gezisi sırasında ülkemizde yatırımı olan birçok markayla görüşmeye geleceğiz. Onlarla doğrudan görüşmeler yapacağız ve tüm bunlarla birlikte her yıl bir klasik haline gelen Türk-Amerikan İş Konseyi’nin meşhur bir yemeği olacak. Ama her şeyden önce bu markalarla ikili görüşmelere çok önem veriyorum. Zaten Türkiye’de çok önemli yatırımları var. Onlarla yaptığımız görüşmelerin sonuçları bize çok daha değerli gelişmelerin yapıldığını gösterecek. Mesela bir firmanın denizde güneş enerjisi santrali kurma niyeti vardı. Bu adımı Türkiye’deki ortaklarıyla birlikte atma niyetlerini açıkladılar. Ancak bu atılım henüz gerçekleştirilmedi. Ayrıca güneş enerjisiyle ilgili gelişmeler var, güneş enerjisinde atılan adımlar var. Bunlara çok önem veriyoruz . Rüzgâr ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanı sıra nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız bir adım var. Sayın Putin’le Sinop’u da konuştuk. Sinop’ta atacağımız adım. Bu gezimizde Güney Kore Cumhurbaşkanı ile üçüncü santralin kurulması konusunda da bir görüşme gerçekleştirdik. Ve tüm bu adımlarla enerji konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağız. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin enerji gücünü artırmak için ne yapacak?
IFM’DE GÜÇ MERKEZİ
İktidar hattı olmanın ötesinde, İstanbul Finans Merkezi’nin Ataşehir’deki kulesini de güç merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Bir kuleyi iktidara tahsis edeceğiz. Söz konusu elektriğe gelince doğal elektrik, GES, HES, doğalgazın yanı sıra madenler ve tüm yer altı madenlerini de kapsayan bir güç merkezi olacak. Nasıl Londra’nın bir enerji piyasası varsa, Hamburg’un da bir enerji piyasası varsa, İstanbul Finans Merkezi’nin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın yönettiği ve yönettiği bir merkez haline gelmesini ümit ediyorum.
Öte yandan Washington merkezli bir finans kuruluşu, Ceyhan’da özel bir şirketin yatırımı olan petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladı. Cezayir Devlet Lideri Tebbun ile İstanbul’da yaptığımız görüşmede bu konularda ortak eylemimizi geliştirmeyi anlattı. Ceyhan’daki yatırıma 550 milyon dolarlık finansmanın girmesi çok önemli.
Sağladığımız destekleyici adımlarla ekonomimizin gelişmesi ve özel sektörün dinamizmi, tüm ülkelerde olduğu gibi ABD’deki yatırımcıların da dikkatini çekiyor. 2019 yılında 20 milyar doların altında olan ticaret hacmimizi 2022 yılında 32 milyar doların üzerine çıkarabilirsek 100 milyar dolar hedefimize ulaşacağız demektir. Siyasi ilişkilerimizde yakaladığımız olumlu atmosferin önümüzdeki dönemde ticaretimize de olumlu yansıyacağından kimsenin şüphesi olmasın. Enerji, otomotiv, demir-çelik gibi ihracat kalemlerinin sayısını ve büyüklüğünü artırmak temel önceliğimiz olacak. Mevcut işbirliği alanlarımızı ve segmentlerimizi çeşitlendirmek konusunda iş adamlarımıza da büyük sorumluluk düşüyor. Türk iş adamlarının da ABD’li ortaklarıyla birlikte iştiraklerini güncellemeleri ve yeni hedefler belirlemeleri gerekiyor. Türk ve ABD’li yatırımcılar ve iş adamları daha cesur davranabilirler. Çünkü ülkelerinin yönetimlerinde ticareti artırma iradesine sahip ve buna göre politika yürüten yönetimler var.
SORU: Türkiye’nin 3 yıllık ekonomik yol haritasını ortaya koyan OVP açıklandı. Yabancı yatırımcıların gözü de OVP’deydi. İlk açıklamalar olumlu. Hatta Dünya Bankası, Türkiye’ye ayırdığı yatırım hacmini artırdığını duyurdu. Fitch, Türkiye’nin kredi notu görünümünü yükseltti. Açıklamalara göre mevcut ekonomi politikalarının devam etmesi halinde notun yükselmesi bekleniyor. Yabancı kurumların açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“ÖNÜMÜZDEKİ YIL ENFLASYONUN KALICI OLARAK DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRECEĞİZ”
Uyguladığımız politikalarla yatırımcının güvenini çok güçlü bir şekilde kazanacağımıza inanıyorum. Buradaki en büyük avantajımız programın yaygın sahiplenilmesidir. Üç yönlü bir program açıkladık. İlk ayak adettir, beyin sarsıntısına rağmen mali disiplini sürdürürken beyin sarsıntısının yaralarını da saracağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat bir şekilde karşılayacağız. Borç/milli gelir oranımız zaten oldukça düşük. İkinci konu ise enflasyonla mücadele yani enflasyonla mücadele programı… Bunun için çok net bir yol haritası var. Onun için para politikası, niceliksel sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi aldığımız birçok önlem var.R. Bunların etkili olması zaman alacak. Para politikasında alınan önlemlerin etkileri gecikmeli olarak görülmektedir. Dolayısıyla bu süreç tüm ülkelerde böyledir, biraz zaman alacaktır. O yüzden biraz sabırlı olmamız gerekiyor . İnşallah önümüzdeki yıl bu zamanlarda enflasyonun kalıcı olarak düştüğünü çok net göreceğiz. . Üçüncü konu ise elbette yapısal reformlar… Yapısal reformlar maliye politikasını ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyecektir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin kredi notunun ciddi şekilde yükseltilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü zamanla Türkiye’nin göstergelerinin mevcut notun çok ötesinde bir kredi notunu hak edeceği açıktır. Türkiye’ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz güçlü bir süreç yaşayacağız, bunu kabul ediyoruz.
“BİZE İNANAN TÜM YATIRIMCILAR KAZANIR”
Orta Vadeli Program ile enflasyonla mücadele ve güçlü ekonomi için kalıcı çözümlerimizi ve kapsamlı yol haritamızı ortaya koyduk. Bu yol haritasında fiyat istikrarı, finansal istikrar, beşeri sermaye, istihdam, yeşil ve dijital analiz, afet yönetimi, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı alanlarında reformları nasıl ve ne zaman yapacağımız yer alıyor. Öte yandan ülkemiz istikrarlı yönetimi, demokrasiye bağlılığı, iş kurma ve yapma olanaklarıyla yabancı yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikamız uluslararası sermayeyi de Türkiye’ye çekecektir. 21 yıldır her alanda attığımız reform adımları aynı zamanda işimizi ne kadar ciddiye aldığımızın da göstergesi oldu. Bütün bunlar yabancı yatırımcılara Türkiye’ye olan inancın boşuna olmadığını gösterdi. Attığımız ve atacağımız adımlarla Türkiye’ye güvenen, bize inanan tüm yatırımcılar kazandı.
SORU: Önümüzdeki aylarda Türkiye’yi nasıl bir ekonomik durum bekliyor? Enflasyonla mücadele için atılacak adımlar nelerdir?
“BELİNİZİ KIRACAĞIZ, ENDİŞEMİZ YOK”
İnşallah enflasyonun düşmesiyle enflasyonun belini kıracağız, bu konuda da acelemiz yok. Orta Vadeli Program sadece ülkemizde değil dünyada da çok olumlu yankı buldu ve Orta Vadeli Programın yansımalarıyla birlikte piyasalara farklı bir canlılık geldi ve geliyor. Ayrıca yurt dışından Türkiye’ye kredi akışı da başlayacak inşallah. Gerek Suudi Arabistan’la yaptığımız toplantı, gerekse Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız görüşmeler oldukça verimli geçti. İnşallah yaptığımız anlaşmalar karşılığında hem yatırım çekecek hem de Türkiye’ye nakit girişini çok önemli anlamda artıracak.
Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi parlak günler bekliyor. Bazı şubelerde fahiş fiyat artışlarının önüne geçtik. Tüm segmentlerdeki fiyat artışlarını kontrol altına alacağız. Fahiş fiyat artışlarını durduracak sistemin ağaçsız işleyişiyle enflasyon hızlı bir düşüşe geçecek. Şu anda bunu sağlıyoruz. Türkiye’ye 21 yılda güçlü bir ekonomik ve mali yapı kazandırdık. Küresel ve bölgesel nedenler ve yaşadığımız yüzyılın felaketi ekonomide sorunları beraberinde getirse de zamanında aldığımız önlemler sonuç vermeye başladı. Alınan kararların ve tedbirlerin hızlı sonuç vermeyeceğini de biliyoruz. Bir geçiş dönemi var, enflasyonun yavaşladığı, durduğu, geriye gittiği bir süreç var. Şu anda her şey kontrol altında, istikrarlı politikalar ve yapısal reformlarla Türkiye’yi tek haneli enflasyona kavuşturacağız. Önümüzdeki dönemde yatırım-istihdam-üretim ve istihdama dayalı, enflasyonu sınırlayan, fiyat istikrarını sağlayan büyüme politikalarıyla gelişmiş bir Türkiye tablosu ortaya çıkacak. Bu ülkeyi tek haneli enflasyonla tanıştıran, enflasyonla ilgili en doğru çabayı gösteren ekiplerimizdir. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı çalışmalarımızla hedeflerimize kısa sürede ulaşacağız. Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Atacağımız yeni adımlarla kalıcı çözümleri hayata geçireceğimize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ve bu hedefe ulaşmak için atacağımız birçok adım, Türkiye’yi ekonomik alanda da parlatacak. Vatandaşlarımızın hak ettikleri refah artışının kalıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır.
SORU: Türkiye, gücün merkezi ülkesi olma hedefinin yanı sıra, küresel güç krizinde de kritik bir role sahip. Bu bağlamda yakın gelecekte somut adımlar bekliyor muyuz? Hill kapsamındaki temaslarda yaklaşım nasıldı?
‘BEN YAPTIM VE KARAR OLDU’ İLE OLMAZ
Zirve marjında ve tüm uluslararası platformlarda muhataplarımızla yaptığımız toplantılarda enerji konusunu ayrı ve öncelikli bir başlık altında ele alıyoruz. Enerji konusunda her zaman yeni ve farklı çalışmalarımız oldu ve olmaya devam edecek. Görüştüğümüz liderlerle enerji alanındaki ilişkilerimizi ve atılacak yeni adımları konuştuk. Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye’nin küresel bir güç merkezi haline gelmesiyle diğer ülke kaynaklarının da Avrupa pazarına ulaşması mümkün. Özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak fiziki doğalgaz üssü için atacağımız somut adımlarla küresel doğalgaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalar olgunlaştıkça ve kesinleşme aşamasına geldiğimizde yeni müjdemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Fiyatlandırma onlarla birlikte atacağımız bir adım, alacağımız bir karardır. Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımız ve Bakanımız muhataplarıyla bunları sonuçlandıracak. Bu tartışmaların sonucunda ortaklaşa alacağımız kararlarla yolumuza devam edeceğiz. Bakın mesela Suudi Arabistan ve Rusya petrol fiyatlarıyla oynuyordu. Fiyatlarla oynamanın sonucunda dünya ne yaptı? Tek başına ‘kararı ben verdim’ ile yapılamaz. Birlikte olacaklar.
SORU: Hindistan Başbakanı’nın gündeme getirdiği Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Tren Sınırı, Çin’in çevre yolu projesine karşı ABD destekli bir plan olarak değerlendirilebilir mi? Joe Biden da hemen destek verdi. Çin’i engellemek için yeni bir saldırı mı?
“TÜRKİYE OLMADAN KORİDOR OLAMAZ”
Jeostratejik konumumuzun verdiği prestijle dünyadaki tüm koridorlara ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Çin, üretim ve yol girişimleri açısından ilerleme kaydetti ve sürdürüyor. Bildiğiniz gibi Çin’in attığı bu adım doğrultusunda ilerleme kaydettik. Yani Marmaray’a ulaşana kadar her şey o projeye, plana dahil.
Diplomasiyi kazan-kazan esası çerçevesinde yürütüyoruz ve bu alternatif yollardan ne kadar faydalanabiliriz, ne kadar kazanabiliriz diye çalışıyoruz. Ülkeler ticari yollar ve güzergâhlarla da etki alanlarını geliştirmeye çalışıyor. Biz de bunun farkındayız. Ama biz “Yol medeniyettir”Biz konuya şu sloganla bakıyoruz ve tüm bu projelerin medeniyetin gelişmesine, insanların refah ve huzuruna hizmet etmesini temenni ediyoruz.
Bu süreçte büyük önem verdiğimiz bir adım da Körfez’in bizimle birlikte attığı adımdır. Irak, Katar, Abu Dabi, Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden bir karayolu koridorundan bahsediyoruz. Bu konuda özellikle Muhammed Bin Zayed dün çok daha kararlı bir öneride bulundu: “Bu işi uzatmayalım, arkadaşlarımız 60 günde görüşmeleri bitirsin, temelini hızla atalım, yola çıkalım.” Yani bu işin heyecanını o kadar hissediyorlar ki biz de hem Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’a hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu’na gerekli talimatları verdik. Umarım muhataplarıyla görüşerek bu adımı atarlar. Bu sayı o kadar da az bir sayı değil. Ancak Birleşik Arap Emirlikleri bu işe oldukça hazır. Katar çok hazır. Biz de buna çok hazırız. İnşallah bu adımı atmış olacağız.